17 Temmuz 2014 Perşembe

Düğününüzde Klasik Araba Yakışır :)

Hayatınızdaki en büyük dönem noktası herkesin ortak düşüncesi olarak şüphesiz “evlilik” müessesesidir. Hayat koşuşturmacı içinde yeni bir hayata adım atarken bir kez yaşayacağınız bu özel günü daha da özel kılmayı eminim siz de isterseniz. Kırda bir düğün, boğazda bir düğün, Çırağan Sarayın’da bir düğün gibi seçenekler eminim aklınızda sıralanıyor. Peki herkesin aklındaki bu seçeneklerden farklı olarak siz ne katabilirsiniz bu özel güne ? Evleneceğiniz yere giderken bütün ilgiyi üstünüze alarak doyasıya eğlenebilmek için seçeneğiniz ne olabilir?

Düğünümü Özel Kılacak Olan Şey Nedir?  

Düğününüz eminim ki aileniz ve eşinizin ailesi tarafından modern bir şekilde bol davetli sayısına ulaşmış döneme uygun bir düğün olacaktır. Ancak siz bu özel günü bir klasik ile süsleyip herkesin önüne neden geçmek istemeyeseniz ?

Düğün arabası bir evlilik de mutlu sona giderken kullanılan özel bir araçtır. En özeli. Kırmızı
bir Klasik Chevrolet. Günümüzde standart olarak kullanılan araçların aksine Klasik Chevrolet sizi 2000’li yıllardan bir anda 50’li 60’lı yıllara çekecek hiç kuşkusuz. Klasik bir başlangıç için aslında adında klasik bulunduran ama sizi bambaşka bir havaya sokacak olan Chevrolet’i nasıl bulacağınız konusunda eminim ki düşünmeden de edemiyorsunuz. Bütün düğün telaşı içinde böyle bir aracı nasıl bulabilirim dediğinizi duyar gibiyim. Takip edin.

Klasik Chevrolet’i Nasıl Bulacağım?     

Klasik Chevroletler için elbette hiç bir şekilde satın alma işlemine giremeyeceğiniz aşikar. 50’li 60’lı yılların bu eşsiz araçları günümüzde araba koleksiyoncuları tarafından muhafaza edilmekte, satılık olanlar ise dudak uçuklatacak fiyatlarda piyasada yer bulmaktadır.
Chevroletler; Belair, Impala, Coupe, Deluxe gibi dönemine göre farklı isimlerle ve şekillerle anılmakta. Tarihe tanıklık eden bu araçlar için sizin yönlenmeniz ve ulaşmanız gereken araba kiralayan ve piyasada sıkça geçen “rent a car” sloganıyla hareket bir çok araba kiralama şirketi olacaktır. Kuşkusuz böyle bir aracı her yerde bulma olanağanız olmayacaktır. Ancak ufak bir araştırma ile bulacağınızdan eminim.


Herkesin düğününde giydiği gelinlik/damatlık, düğününü yaptığı mekan, davetli sayısı ya da bunun gibi sayacağımız bir çok faktörü ön plana çıkarmak isterken siz neden bir farklılık yaratıp Klasik bir Chevrolet ile kendinizi ön plana çıkarmıyorsunuz ?

16 Temmuz 2014 Çarşamba

İstanbul'da Şoförlü Araç Kiralayın ve Bu Yerleri Mutlaka Görün !

Bir kaç gün için İstanbul’a geldiğinizi düşünelim. İstanbul'da Şoförlü Araç Kiralama hizmeti alabileceğiniz firmaları araştırıyorsanız doğru yerdesiniz :) 

Türkiye’nin hatta Avrupa’nın bir çok şehrine göre tarihe yüzyıllarca tanıklık eden bu kentte gelip de görmeden gidemeyeceğiniz çok fazla yer var. Bu yazıda size ufakta olsa küçük çaplı bir tur düzenlemek istiyorum.  Geldiğinizde bir parça da olsa size fayda sağlayacağınız düşündüğüm küçük çaplı turum Taksim Meydan’ından başlamakta.

Taksim Meydanı

İstanbul’un belki de geldiğiniz zaman göreceğiniz en muazzam kalabalığı bu meydanda olacaktır. Konumu itibari ile İstanbul’daki neredeyse bütün ilçelere ulaşım sağlayabileceğiniz bu meydandan bir gün için kendinizi şehrin kesinlikle görülmesi gereken güzelliklerine atacağınız su götürmez bir gerçek. Yola çıkmak istediğiniz zaman gideceğiniz yerler benim gözümde şu şekilde...



Topkapı Sarayı 

Osmanlı Döneminden günümüze kadar korunan, tarihi yapısı ve hissiyatıyla bize geçmişi sunan Topkapı Sarayı 1478 yılında bu güzel şehir Feth etme şanına erişen Fatih Sultan Mehmet tarafından yapılmıştır. 400 yılı aşkın bir süre de Osmanlı döneminin padişahlarına merkezlik etmiştir. Görmeden gitmeyin!

Ayasofya

Topkapı Sarayı ziyaretinizden sonra trafiğe kapalı güzel bir sokaktan yürüyerek kendiniz Ayasofyada bulabilirsiniz. Ayasofya Camii , Bizans Döneminde yapılmış İstanbul’un fethinden sonra ise Osmanlı Döneminin tarihi bir eseri olmuştur. İçeri girdiğiniz zaman tarihin kokusunu tüm ayrıntıları ile içinizde hissedeceğinize hiç kuşkum yok.



Yerebatan Sarnıcı

Ayasofyadan sonra çok mesafe kat etmeden Bizans Döneminde sarayın su ihtiyacını karşılamak suretiyle yapılan bu sarnıç Osmanlı Dönemine geçtikten sonra da günümüze kadar bir nevi eski görevini devam ettirir* şekilde korunmuştur. Ayasofyadan sonra uğramanız kesinlikle önerilir!

Gülhane Parkı

Kendinizi kapalı tarihi mekanlardan dışarı attıktan sonra sadece insan trafiğinin olacağı bir yoldan yürüyerek yeşillikler içinde bulmak ister miydiniz? Bence isterdiniz. Tanzimat Fermanının okunduğu ve yıllarca ezberleyerek geçtiğiniz o park. İşte hemen karşınızda. Oturup soluklanacağınız bir durak olacaktır sizin için Gülhane parkı.

Galata Kulesi

Yolculuğunuz gittiğiniz yöne doğru paralellik göstermekte şu ana kadar.  Topkapı Sarayından başlayan yolculuk sizi bir anda tepesine çıktığınız zaman İstanbul’un aslında göründüğünden daha güzel olduğunu anlayacağınız Galata Kulesine sürükleyecektir. Sadece seyir için bile gitmenizi önereceğim bir mekan.


Beşiktaş Sahili – Üsküdar Vapuru – Kız Kulesi

İstanbul’a geldiniz ve uzun yorucu bir seyahattan sonra kendinizi Beşiktaş Sahilindeki iskelede vapura binerken buldunuz. Görülmesi güzel, geçilmesi zor olan bu boğazda kendinizi Üsküdar istimaketine yönlendirerseniz sonunda güzel bir akşam yemeği yeme fırsatına sahip olacağınız Kız Kulesine gidebilirsiniz. Boğazın derin ve serin sularından süzülen Beşiktaş -  Üsküdar Vapuru ile Üsküdar İskelesinde indiğinizde ufak bir yürüyüşten sonra İstanbul’un belki de sıkça ekranlarda, gazetelerde, internette görünen ve merak edilen o kulesine. Kız Kulesine gitmek için ufak bir tekne ile yola çıkabilirsiniz. Kulenin tepesine çıkıp İstanbul’a bir de denizden bakmak o akşam alacağınız en büyük ödül olacak.

http://www.oldubuis.net/Firma-Kayit



İstanbul Atatürk havalimanı'nda ve Sabiha Gökçen havalimanında şoförümüz sizi şık ve temiz kıyafetleri ile karşılasın. Günübirlik veya bir kaç gün de olsa şoförlü araç kiralamanın rahatlığın keyfini çıkartın. 

Bu büyük şehirde benim kendi çapımda size sunabileceğim ufak bir turdu bu sadece. Güzelliklerle dolu şehirde gidebileceğiniz sayısız yer bulunmakta. Umarım bu ufak tur rehberim size keyifli bir gün yaşatabilir.

Aileler için ekonomik çözüm: Taş desenli duvar kağıtları

Bir ev sahibi iseniz, evinizde bulunan mobilyalar, bu mobilyaların kullanış şekli, yeri ve ev içinde yaptığınız her türlü değişiklik ya da farklılık biraz da sizin kişiliğinizi yansıtmaktadır. Bunlardan en önemlisi ise evinizin duvarlarının rengi. Ortalama iki ya da üç yılda bir duvarların yeniden boyanması gerektiği yapılan bir araştırma ile sabitlenmiştir. Mavi, kırmızı, sarı, mor, siyah ve aklınıza tüm renkler duvarlarınızı süsyeleyebilir. Ancak 120m2’lik bir evin tüm duvarlarını boyamak nereden baksanız tüm ihtiyaçları ile size 1.000 TL’lik bir masrafa mâl olmakta üstüne üstlük sade sıradan bir renge sahip duvara sahip olmuş oluyorsunuz. 

Ev dekorasyonu için bir piyasa araştırması yaptığım da karşıma son zamanlarda kullanılma sıklığı artan “duvar kağıtları” çıktı. Bu duvar kağıtları odanızda, salonunuzda ve diğer bütün bölgelerinde daha gerçekçi bir etki yaratacaktır. Boya ile duvar kağıdı arasında mini bir karşılaştırmaya gidersek.


Ev Boyama 

Şimdiye kadar hemen hepimizin evlerinde çeşitli boya markaları kullanılarak bir kaç günümüzü alan boyama işlemleri olmuştur. Bu süreçte aldığımız kilolarca boya, gerektiğinde kullandığımız tiner, evdeki bütün düzenin bozulduğu ve herhangi bir yere boya bulaştırmama telaşı, kendimizin uğraşmak istemediği zamanlarda çağıralan bir usta ve bunun gibi bir çok etken ile aslında ev boyama işlemi göründüğünde daha çetrefilli ve maliyetli bir işlem olarak göze çarpmakta. Bunlar dışında genel bir özetle ev boyama işlemine bakarsak;

Maliyeti yüksek
Zaman alıcı
İçeriğinde bulundurduğu kimyasallardan dolayı zararı gözden kaçmamalı
Sıkça temizlenmesi gereken bir seçenek ve
Son derece sıradan gözükse de önemli bir durum olan görsellik. Sade bir renk kullanarak evinizde iki üç yıl bu sadeliği görmek belki canınızı sıkabilir. Daha yaratıcı ve kendinizi de daha iyi hissedeceğiniz başka bir seçeneğe geçmek gerekirse.

Duvar Kağıtları

İnovatif fikirler sadece teknoloji anlamında yayılmamakta. Artık evinizin duvarında bir sahil, bir orman görmeniz olası. Nasıl mı ? Ortalama ebatları 53cmx10m olan duvar kağıtları ile. Evinizdeki sıradan renklere bakmaktan sıkıldığınızda muhtemelen imdadınıza yetişecek olan bu malzemeye maddeler halinde şöyle bir göz atarsak

Ortalama 120m2 bir evde boyama işlemine göre daha maliyet sağlayan bir malzemedir.
Pratik işlemlerle belli standartlarda bölünerek çok kısa sürede duvarlara yapıştırmak sureti kendiniz tarafından uygulanabilmekte
Son derece sağlıklı herhangi bir zararı bulunmayan bu ürünler yine aynı şekilde bebekler içinde özel üretimler yapmaktadır.
Temizlenmek istendiği zaman çok uzun aralıklar ile ıslak bir bez ile silinmek sureti ile temizlenebilir
Duvarınızda herhangi bir çatlak, çizik, kötü bir görsel var ise bunu çok daha güzel bir manzara ya da desen ile kapatma imkanı sunar.
Isı ve ses izolasyonuna da katkısı bulunan bu malzeme artık günümüzde giderek yayılmakta ve pratikleşmektedir.
Değiştirmek istediğiniz zaman ise çok kolay bir sökme işleminden sonra istediğiniz zaman yeni bir desen kullanma imkanınız olacaktır

Evet bu iki ufak ama genel karşılaştırmaya baktığınız zaman cebinizde biraz daha para kalmasını istemez misiniz ?  Yahut karşınızda taş desenli bir duvar kağıdı görmek, yaşadığınız belki bir apartman dairesini içine girdiğiniz zaman daha yöresel bir hava katmak için bu malzemeyi kullanmak ? Bence günlerce düzeninizi bozmak yerine hem yaparken hem de gördüğünüzde keyif duyacağınız bir model olarak taş desenli duvarlar kağıtlarını seçerek ruhunuzu ve cebinizi rahatlatın derim!

15 Temmuz 2014 Salı

Evinizi Boyatırken Bunlara Dikkat Edin

Eğer bir ev sahibiyseniz evinizdeki en önemli ve dikkat edilecek nokta elbette ki evinizin boyası olacaktır. Odalarınız, salonunuz, mutfağınız ve banyolarınızdan oluşan evinizi boyarken dikkat etmeniz gereken bir takım püf noktalar olacaktır. Bu püf noktalar hem işinizi kolaylaştıracak, hem boyama işlemi sonunda en iyi sonucu almanızı sağlayacak hem de işi kendiniz yapacağanız için paranızı muhafaza etmeye yarayacaktır. Özellikle İstanbul, Anakara gibi büyük şehirlerde ikamet ediyorsanız boya badana firmalarına ulaşmak da daha zorlaşıyor. Size bu yazımda evinizi boyarken dikkat etmeniz gereken 3 durumdan bahsedeceğim.

Boya Seçimi
Boya seçimi sizin için boyama işleminde yapmanız gereken ilk adımdır. Piyasada

·         Plastik Boya: Su ile inceltilen bu boya çeşidi genellikle tavan ve duvarlarda kullanılır. Silinme gibi bir durumu olmayan boyadır. Özellikle tavanlar için kullanılır.

·         Saten Boya: Bu boya çeşidi ise koku yapmayan ve alerjik etkilere karşı hassas olan kişiler için tercih edilen bir çeşittir. Silmek için nemli bez kullanılması uygundur.

·         Yağlı Boya: Yağlı boylar kendi içinde de üçe ayrılır. Kullanımı ve kuruma süresi saten ve plastik boyaya oranla daha uzun ve zahmetli olan bu çeşit ise yine silinebilir yani temizlenebilir bir çeşittir.
Bu üç seçeneğe göz attığımızda sizin için önemli nokta kokudan rahatsız olup olmama durumu, duvar temizliğine önem verme gibi durumlar olacaktır. Tercihinize göre genellikle saten ve plastik boyayı tercih etmeniz sizin için daha uygun olacaktır şahsi fikrim olarak. Ancak karar size kalmıştır.


Ön Hazırlıklar

Boyanızı seçtikten sonra diğer bir aşama boyama işlemine geçmeden önce yapmanız gereken hazırlıklar olacaktır. Bunların başında boyama yapacağınız odada ki mobilyaları kapatmak için naylon bir örtü almanız olacak. Yere sermek suretiyle tüm odayı kaplayan bu örtü boyama sonrası ayrı bir zahmet çıkarmamak için gerekli bir malzemedir. Prizleri kapı ve pencere kollarını ise folyo ile kaplayınız.
Duvarınızda eğer varsa çatlakları macunlar ile kapatabilir, astarlayabilir ve daha sonra astarın ardından zımpara ile duvarınızdaki tortullardan kurtalmanız daha sağlık bir durum olacaktır.
Malzeme seçiminde ise elinizdeki boyaya uygun olarak seçmeniz gereken çeşitli araçlar vardır. Bunlar: Rulo ve Fırça olacaktır.


Boyama İşlemi

Boyanızı ve malzemelerinizi seçtikten sonra artık sıra boyama işlemine gelecektir. Bu işleme geçtiğiniz zaman ise öncelik sıranız şu şekilde olmalıdır.

  1. Tavanlar
  2. Duvarlar
  3. Kapılar
  4. Pencereler
  5. Radyatörler olmalıdır.

Tavan ve duvarlarda rulolara , tavan duvar arasında kalan küçük kısımlarda ise fırça kullanılmalıdır. Rulonuzu kullanırken üstten aşağı doğru yapmanız hem boyanın daha çabuk tutmasını hem de boyanızdan tasarruf yapmanızı sağlayacaktır. Eğer evinizi boyama işlemine girişecekseniz bu yazılanlara kulak asın.

İstanbul'da ekonomik araç kiralamak niçin gerekli?

İş, seyahat, tatil – ki çok zor olsa da – ya da zorunlu nedenlerden dolayı İstanbul’a geldiniz ya da burada bulunuyorsunuz. İstanbul diyince aklımıza Türkiye’nin kalbi hatta Avrupa’nın kalbi geliyor. Yaklaşık 20 milyon nüfusa yaklaşan bir çok tarihi dönemlerde büyük imparatorluklara başkentlik yapan içinde barındırdığı tarih dokusuyla – ki o da yavaş yavaş bozuluyor ne yazık ki – gerçekten kazanmış olduğu Avrupa’nın Kültür Başkenti ünvanı onu eşsiz bir şehir yapıyor. Elbette bu İstanbul’un görünen güzel yüzü, giderek kalabalıklaşan şehir hayatında başta saydığım nedenlerden dolayı gelmiş bulunuyorsanız hayat sizin için pek sakin ve huzurlu geçmeyecek gibi.

Kısa ya da uzun vadede İstanbul’da bulunmanız gerektiği takdirde ulaşım için aslında bir çok seçeneğiniz olacak – milyonlarca insan gibi – metrolar, metrobüsler, trenler, vapurlar, otobüsler ve daha niceleri. Ancak bu ulaşım şekli sizi kalabalığın içinde son derece bunaltacaktır hiç kuşkusuz.

Peki Ulaşım İçin Tercihim Ne Olmalıdır?   

Eğer İstanbul’da iseniz ve ulaşım sıkıntınız varsa muhtemelen şehrin bu kalabalığından kaçmak için özel arabanız ile yollara çıkmak isteyecekseniz. Ancak yola çıktığınız zaman sürekli olarak trafiklere takılacağınız konusunda hepimiz hemfikiriz. Trafiğin bu denli yoğun olduğu şehirde, topluma taşıma araçlarındaki insan trafiğini de göze alınca insan “o zaman sokağa hiç çıkmayayım” düşüncesine kapılıyor. Kapılmayın. Kullanacağınız özel aracı kısa ya da uzun vadede işinize göre en ekonomik şekilde bulabilirsiniz.

Ekonomik Bir Araç ?

Elbette özel araç tercihinde eminim hepimizin kafasında şekillenen araçlar son model spor arabalar, son derece konforlu, fazla hız yapabilen ve ilgi çekecek cinsten oluyor. Ancak İstanbul’da yaşıyorsanız ve sadece ulaşım için bir araç istiyorsanız o zaman ilk dikkat etmeniz gereken ekonomik olması olacak.

En ekonomik olan araçlar dizel araçlar olarak piyasada geçmekte. Dizelin fiyatı benzine göre daha az olmakla beraber dizel araçların ise tam tersi şekilde piyasa değerinin üstünde bir fiyata satıldığını görmekteyiz. Şu an bir çözüm üretemedik gibi gözüküyor ancak çözüm için son bir seçenek daha bulunmakta.

Trafikte yapılan dur kalklar, kısa mesafelerin uzun sürmesi gibi etkenlerden dolayı harcanacak yakıt parası başınızı ağrıtacak. Sizin için en ekonomik seçenek biraz daha konuyu irdeleyince dizel, standart özelliklerde ya da üstünde olan bir araç ve bu aracın satın alınması yerine kiralanması opsiyonu. Evet siz bir iş için kısa ya da uzun vadede İstanbul’da iseniz size ve cebinize en büyük faydayı sağlayacak olan araç kuşkusuz dizel kiralık bir araç olacaktır.


İstanbul’daysanız ve kalabalığı sevmiyorsanız tüm bunların yanında daha uygun şartlarda şehir içinde seyahat etmek istiyorsanız ekonomik bir araç kiralamak bu sebeplerden dolayı fazlasıyla gerekli.

11 Temmuz 2014 Cuma

Yaşam koçluğu ile psikolojik destek arasındaki fark nedir?

Hedeflerinize ulaşmak için bir strateji belirleyemiyor, özel yaşamınız ya da iş hayatınız için bir hedef belirlemekte zorlanıyor, kendinizi hayatınıza bir sis perdesinin arkasından bakıyor gibi mi hissediyorsunuz? O halde yardım almanın çok büyük faydasını göreceğinizi söylemek hiç de yanlış olmaz.
Bu yolda atacağınız en önemli adım kiminle çalışacağınıza karar vermek. Yaşam koçluğu ile psikolojik destek arasındaki farkı öğrenerek işe başlayabilirsiniz.

Klinik rahatsızlık var mı?

Yaşam koçluğu ile psikolojik destek arasındaki en büyük farkı ‘klinik rahatsızlık’ belirler. Yaşam koçluğu almak isteyen kişinin klinik bir rahatsızlığı yoktur. Yalnızca hayatının düzenlenmesine, yolunu daha net görebilmesi için birinin fener tutmasına ihtiyacı vardır. Yaşam koçu ile danışan öncelikle bazı hedefler, daha sonra ise bu hedeflere ulaşabilmek için adım adım strateji belirler. Aynı anda birçok iş yapmanız gereken zamanları düşünün. Evde yoluna koymanız gereken işler vardır, eşiniz ve çocuğunuzla ilgilenmeniz gerekir, belki bir yandan iş için rapor yazmalısınızdır, yatırılması gereken faturalar vardır vs. Böyle bir durumda işimizi kolaylaştırmanın en basit ve etkili çözümü liste hazırlamaktır değil mi? Yapmamız gerekenleri madde madde yazar, sırasıyla yaparız ve böylece hem tüm sorumluluklarımızı yerine getirir hem de yaşadığımız stresi azaltırız.

Koçlukta amaç : Hedef belirleme ve hayatı kontrol 

İşte yaşam koçluğunda da koç ile danışan kişi öncelikle hedeflerini belirliyor ve yavaş yavaş hayatının kontrolünü eline alıyor.


Psikolojik destekte ise durum biraz daha farklı. Psikolojik desteğe ihtiyaç duyan kişinin biraz daha derin sorunları vardır. Bir psikolog ile çalışmak sorunları kökünden çözse de yaşam koçu ile çalışmaktan daha yavaş ilerler.
Biri sorunların sebeplerine değil çözüme kavuşturmaya odaklanırken diğeri sorunun nedenlerini de sorgular. Yaşam koçluğu ve psikolojik destek arasındaki farkı kabaca şu şekilde özetlemek de mümkün: Yaşam koçu halının tozunu alır, psikolog ise o halıyı yıkar.


İhtiyacınıza en uygun yaşam koçluğu ya da psikolojik destek ve danışmanlık hizmetini almak istiyorsanız hemen tıklayın. 

Evden eve nakliyatta nelere dikkat edilmeli?

Taşınmak – hele ki ilk defa yaşıyorsanız- sancılı ve hazırlıkları düşündüğünüzden çok daha uzun süren bir süreçtir. Kimisi mutfak eşyalarını ve kıyafetlerini kendisi paketler ve nakliye firmasına yalnızca araca yüklemek düşer. Bazı taşınma işlemlerinde ise ev/ofis sahibi kişi yalnızca özel eşyalarını alır ve gerisini nakliye firmasına bırakır. Tercihiniz ne olursa olsun işinizi sağlama almak başınızın ağrımasını da engeller.

Eşyalarınız baloncuklu naylonlarda sarıldığından emin olun



Öncelikle battaniye devrini artık geride bırakın. Eşyalarınızı battaniyelerle sarmalamak ne koruma sağlar ne de hijyeniktir. Kim bilir kaç kere, kaç evde ve nasıl eşyalarda kullanılmıştır. Bu riski almaya inanın değmez.

Evden eve nakliyat firmanız baloncuklu naylonlar kullanmalı ve taşıma işlemini – özellikle de beyaz eşyada- sırtta yapmamalıdır. Aksi halde eşyalarınızın zarar görmemesi çok düşük bir ihtimal.

Firma taşıma gününden önce eşyaları mutlaka görmeli

Mümkünse taşınmayı yapacak firma yetkilileri ile taşınma gününden önce görüşün ve eşyalarınızı görmelerini sağlayın. Ne kadar eşya olduğunu görüp size nasıl çalıştıklarını anlatsınlar.

Eşyalarınız araca hasarsız şekilde yüklendi diyelim bunun bir de yeni evinize /ofisinize yerleştirilmesi var. Mümkünse yeni mekana nakliye firmasından önce gidin ve mekanı son bir kez kontrol edin. Yerlerde ya da duvarlarda çalışanların takılabileceği, dengelerini bozabilecek şeyler varsa temizleyin.

Eşyalarınızı yeni mekanda nereye yerleştireceğinize önceden karar vermek de süreci hızlandırır.

Taşınacağınız güne karar verin

Elbette ki yeni komşularınıza rahatsızlık vermemek de göz önünde bulundurduğunuz bir nokta olmalı. Taşınma işlemi için hafta içi bir günü seçmeniz durumunda hem trafikten nispeten de olsa kurtulmuş olursunuz (özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar) hem de muhtemelen komşularınızın birçoğu taşınma sırasında evde olmayacaktır. Böylece bina içindeki insan trafiği de işlerinizi aksatmaz.