3 Kasım 2014 Pazartesi

Mükemmel Bir Çeviri Nasıl Olmalı?

Bir dil bir insan, iki dil iki insan söylemi bakıldığında gerçekçi duruyor. Ancak bundan daha gerçek bir söz olacak olsaydı şöyle söylerdim, “İki dil çok insan,”  Evet bunu dememin sebebi kendi dilinden başka bir dil bilen ve bu dili başka bir kültürde başka hislerle söylenmiş sözcükleri, sözleri, şarkıları, replikleri, hayatın içinde olan sözlere kadar bize çeviren ve arka planda kalan çevirmenler içindi.

Çevirmenler bize başka bir dilde söylenmiş tüm şeyleri anlatan, hissettiren kişilerdir. İşini severek yapan bir çevirmen bu yüzden bildiği dil ile ikinci bir insan olmak yerine çoklarca insan oluyor. Bu yazıda hayatımızda bu denli yer eden çevirmenlerin dikkat ettiği ve etmesi gerektiği üç önemli maddeye değinmek istiyorum. Birçok insana hitap etmek isterseniz lütfen beni takip edin.

Çeviri Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bir çeviri aslında başlı başına bir hissiyat içermektedir. Her anlamıyla bütünlük oluşturan kelimeleri kafanızın içinde harmanlayarak kendi kaynağınıza en iyi şekilde sunmak istiyorsanız işe şöyle başlayın:

Çeviri Yapacağınız Konu Hakkında Araştırma Yapın!

Eğer yaptığınız çeviri hakkında yeterli bilgi sahibi değilseniz ilk yapmanız gereken o çevirinin içeriğine dair çeşitli kaynaklardan araştırma yapmanız olacak. Yaptığınız iş gereği çevirdiğiniz metine başlamadan önce tam anlamıyla hakim olmanız sizin için çeviri sırasında hem kolaylık sağlayacak hem de sağlık ve kaliteli bir çeviri yapmanızı sağlayacaktır. Kişisel ya da bir tercüman bürosuna yapıyorsanız bu çeviriyi unutmayın çevireceğiniz her kelime çok değerlidir kişi ya da büro için. Yaptığınızın işin aslında birçok kişiye ulaşacağını unutmamanız gerekiyor.

Çeviri Diliniz Sizin, İçerik Diliniz Orijinal Olsun!

Çevirinizi yaptığınız metin ya da dizi filmde önemli olan çevirdiğiniz cümleyi doğrudan kelimelerle aktarmanız değil de kendi dilinizde o cümleye karşılık gelen kelimelerle samimi, anlaşılır ve anlam kaydırmadan yapılması gerekir. Yaptığınız işe sadece sözlükteki karşılığını bularak bir dilden başka dile çevrilen bir eser olarak bakmayın lütfen. Orijinal dilinde hissettirilen duyguyu siz de kendi diliniz ile verin. Sakın çevirinizi cümleyi bölerek yapmayın. Bütünlüğü koruyun, hissiyatı verin gerçekten kopmayın!

Çevirinizi Bir Gün Sonra Kontrol Edin!

Evet bu teknik bir bilgi olmasa da aslında bir çevirinin kapanışı için önemli bir noktadır. Çevirinizi bitirdikten sonra anında kontrol etmeye ya da çeviri esnasında çevirdiğiniz cümleyi o an kontrol etmeniz aklınızda “acaba hata yaptım mı?” düşüncesini oluşturacak ve doğru bir iş yapmış olsanız dahi sizi yanlışa sürükleyecektir. Çeviriniz bittikten sonra kendinize izin verin. Doğal olarak hava alıp kafa dağıtmanız sizin hakkınız. Aradan geçen bir günün ardından çevirinize göz attığınızda varsa eksiklerinizi daha net görüp düzeltme şansınız, anında yapacağınız bir kontrol daha verimli olacak!

Ufak Detaylar ve Fikirler

Burada sizin için üç temel konu üzerinde durdum ancak bunlar dışında ufak ama önemli detaylar da yok değil. Çevirdiğiniz metin eğer hukuk içerikli bir metin ise, kesinlikle ilk maddeyi gözardı etmemenizi öneririm! Aynı şey teknik içerikli bir çeviri için de geçerli. Dizi, film, kitap gibi kişisel ögeleri daha çok içinde barındıran bu tip çevirilerde samimiyeti elden bırakmayın ancak orijinalden de kopmayın.
Son olarak, lütfen çeviri yapıyorsanız ya da yapacaksınız işinizi sevin! “İki dil çok insan”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder